Yeşilçam ve Yeni Dünya Düzeni

Merhaba, niyet ettim,niyet eyledim yeşilçamdan bir video paylaşmaya..

Orhan Gencebay'ın başrollerinde oynadığı Feryada Gücüm Yok adlı 1981 yapımı film.
Tamamını izlemedim ama paylaşılan bölümde senaristin açık bir şekilde illuminatiye gönderme yaptığı belli yıl ise 1981.
Son yılların fenomeni zeitgeist belgeselinin nereden arak olduğu anlaşılıyor hehe...



Kötü karakterimiz sözlerine başlıyor.

Biz de memnunuz babalar da,büyük oynuyoruz,her yerde adamlarımız var.
Lavuğumuz satın alınmış işbirlikçiyi temsil ediyor,babalar dediği bekli de illuminatici masonlardır(zengin yahudiler) kim bilir.

Turizme büyük önem veriyoruz,sahildeki bütün arsaları bunun için kapattık,önce insanlarda tatil yapma özlemini yaraticiğiz bunun için basın,radyo,televizyon gibi araçlarla kampanyaya giriştik,harcamalar sonsuz.

Vay be vayy göndermeleri kes,ben bile yeni dünya düzeni hakkında konuşurken bu kadar net açıklamalar yapamam. Ne diyor lavuğumuz turizme önem verdik,ulan o kastettiği yozlaşmış popüler kültür olmasın,hani yeni dünya düzeninin en önemli unsuru olan.
Devamında ise,insanlara Amerikan rüyasını satıcaz bunun için de medya,sinema,sanat ne varsa kullanıcaz,harcamalar sonuz diyor.

Bende olsam sonsuz derim zira,

Sektöre bakacak olursak örneğin Walt Disney 33°dereceden mason ve illuminati üyesiydi,şuan Disneyin başındaki isim Michael Eisner bir yahudidir.Disneyin alt kuruluşları ise Touchstone Pictures, Hollywood Pictures,Caravan Pictures ve Miramax Films bu firmalar sinema sektörünün önemli şirketleri olup popüler kültür yaratmak için yüzlerde film yapmışlardır.

Viacom bir yahudi kuruluşu,MTV, Nickelodeon gibi birçok kanala sahip,Mtv hakkında birşey yazmaya gerek yok zira pop kültürü için ortaya çıkmış bir fikirdir.

DreamWorks keza yahudilerin kurduğu şirketler.

Aklınıza gelebilecek dünya çapındaki medya şirketleri yeni dünya düzenine hizmet eden kuruluşlardır,hepsini burada yazmanın manası yok.

Devam edelim,

10 yıl sonra yepyeni bir kuşak yetişecek,kılığı kıyafeti,yediği,içtiği,şaç şekli,dinlediği müzik hep bizim tarafımızdan empoze edilecek.Yepyeni bir dünya kuriciğiz.

Yaptılar da,plastikten bir kültür ortaya çıkardılar,amerikan kültürüne sahip bir dünya.Bugün dünyanın neresine giderseniz gidin aynı giyinen gençler göreceksiniz.Kabul edelim hepimiz bu kültürün bir parçası haline geldik,bu adamların politikalarına o kadar kandık ki kendi kültürümüze demediğimiz laf kalmadı.Hepmizin ayagında converse yok mu,ya adidas,levis pantalondan aşağı giymem diyenler,boxer yerine slip don giyen kro,son model arabayla basa bas gezen adam karizma,evliliğe çamur atıp dost hayatı yaşayan entellektüeller,kendi kültürünün parçası olan müzikleri dinleyen sıgır,kro,alt kademe vb. ,pop,rock dinleyen tarz sahibi, müzikten anlayan adam... falan filan.Kimseyi eleştirmek için yazmıyorum ama bunlar onların istediği bir kültürün parçalarıydı ve hayatımızdalar...Ayakkabı örneğine falan takılma onlar birer sembol...















(Caps vereyim de namım yürüsün vol 1)
Tek tip insanlar,tek bir kültür,tek din,tek millet,tek bayrak YENİ DÜNYA DÜZENİ



Daha fazla ve daha fazla...

İnsanların hangi kitapları okuyacağını,hangi filmleri seyredeceğini biz tayin ediciğiz zaten bu filmleri çeken de kitapları yazan da bizim ekibimiz olacak.Geniş bir sanatçı kadromuz var,en iyi ressam,tiyatrocu,besteci,yazar ve yönetmen gibi elemanların hepsini bünyemizde topladık, sen de bunlardan biri olucaksın.


Burası süper,bu adamlar,bu tüm dünyanın içine sızmış ajanlar,müfredatı hazırlayan adamlar.Toplumları istedikleri gibi eğitirler,bilgimiz bu adamları izin verdiği ölçüdedir.Tarihimizi çıkarlarına göre anlatarak,geleceğimizi belirlemiş olurlar.Tabi bunların hepsini filmin başrolündeki satın alınmış işbirlikçilerle yaparlar.

Müfredat,tarih falan dedik içi boş kalmasın,

Mason Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel, Köy Enstitüleri'ni masonik felsefeyi topluma empoze etme aracı olarak kullanmak istiyordu.

1945 yılında Ankara'daki Hasanoğlan Köy Enstitüsü bünyesinde kurulan Köy Enstitüleri Dergisi, İslam dinine ve islam dininin kutsal saydığı tüm değerlere gizli ve açık saldırmaya başladı. Marksist eğilimleri ile tanınan İsmail Hakkı Tonguç'un, adı geçen dergide yazmış olduğu bir makalede şu satırlar dikkat çekiyordu:

Ümid edelim ki, yarının dünyası imanını göklerden gelecek görünmez kuvvetlerle ve fizik ötesi fikirlerle beslenmesin. Eğer onun kuvvetli ve mesut bir temeli olsun istiyorsak biz insanlar yeni dünyaya şamil, ihtirassız, yalansız, insani, rasyonel ve reel taze bir din vermeliyiz. Köy Enstitüleri'nde yetiştirilen çocuklar, skolastiğe köle olmaktan kurtarılmaya çalışılmıştır.

Yani köy enstitüleri, yeni dünya projesinin amacları doğrultusunda dini ortadan kaldırmaya yönelik bir çalışmaydı.


Sahne değişiyor ve lavuğumuz devam ediyor.

Tv ve müzik programlarını denetim altına aliciğiz.Artık senin parçaların da televizyonda çalacak,şarkı sözlerin denetimizden geçecek,bize uygun olmayan sözler değiştirilecek.

Rtük kafası gibi bişey la bu..Kurulan bu sözde denetim mekanizması bize aykırı olan ne varsa yokedecek diyor.
Çok basit bir örnek, günümüzde hükümet aleyhinde bir belgesel tv de yayınlanabilir mi? Yayınlanamaz arkadaşım zira tvden önde denetlemeye gider,ya onların istediği gibi editlersiniz ya da filminizi geri çekersiniz.Artık iş denetleme olayını da geçti zira o belgeseli size bir güzel yedirirler..


İşte arkadaşlar hep demişimdir yeşilçam candır,kandır diye,bakın ne güzel vermiş mesajları.Türk Kubrick'lerin çoğalması dileğiyle...

Görüşmek üzere..

0 yorum:

Blogger Templates by Blog Forum